Odatv komisyon tutaklarına mercek tuttu: İnfaz paketine ortak destek

“Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu. Söz konusu komisyonun TBMM tutanakları da erişime açıldı. Komisyonun üçüncü toplantısında, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, parti olarak 29 maddelik bir “Demokratikleşme Paketi”ni milletvekillerinin görüşlerine sundu. Sunulan paketin 22. ve 26. maddesinde infaz yasasına ilişkin, şu ifadeler yer aldı:

“Adil, kapsayıcı ve insan onuruna yakışır bir infaz mevzuatı gerekmelidir. İdare ve gözlem kurullarının kararlarında objektif kriterler söz konusu değildir. Kişisel kanaate ve siyasi görüşlere dayanan bu değerlendirmeler kanunlarda yer alan suç ve cezalar ile infaza ilişkin kuralların kişiden kişiye farklılık göstermesine neden olmaktadır. Yargı kararlarıyla cezaevinde tutulanların infazının tamamlanmasına rağmen bu keyfi kararlarla pişmanlık ifade etmeye zorlanmaktadır. Özellikle siyasi yargılamalarda ifade özgürlüğü ve eşitlik başta olmak üzere anayasal hak ve ilkeler ihlal edilmekte, kurul kararları “İyi hâl yok” gerekçesiyle cezalandırmaya dönüşmektedir. Adil yargılanma hakkını ve hukuk devleti ilkesini ihlal eden bu keyfi uygulamanın önüne geçilmelidir”

“Demokratikleşme Paketi”nin infaz maddelerine yönelik komisyonda diğer vekillerde söz aldılar. Söz alan vekiller sırayla şunları kaydettiler:

MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FETİ YILDIZ

“İnfazın temel ilkelerini kısaca hatırlatmak gerekirse, herkese eşit uygulanır. Din, mezhep, dil, ırk, renk, cinsiyet, millet, milliyet, sosyal köken, siyasi veya diğer fikrî yahut düşünceler, ekonomik güç, toplumsal konum yönünden ayrım yapılmaması gerekir. Yasamızda tam da böyle yazılıdır. Uygulamada yasanın bu maddesine uyulduğunu zannetmiyorum. Bazı koğuşlarda 10 kişilik koğuşta 30 kişi yatarken bazı koğuşlar neredeyse salomanje şeklindedir bazı mahkûmların odaları. Şimdi, elbette ceza ve güvenlik tedbirleri infaz edilirken insanlık dışı tutum, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışta kimse bulunamaz. Ancak 250 bin, 270 bin kapasiteli bir cezaevinde yaklaşık 420 bin kişi tutuklu, hükümlü bulunursa burada insan haysiyetinin çok da önemsemediğini görürüz.

Bugünlerde de tutuklama artık böyle çok fazla gerekçe aramaya gerek olmayan bir lazime şekline geldi. Hâlbuki, yargılama sürecinin sıhhati, maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin tedbir olarak, geçici olarak kısıtlanması; bakın, tedbir olarak, geçici olarak kısıtlanması; buna uymuyoruz maalesef. Katalog suçlar bakımından da zaten peşin bir tutuklama şeyi var önümüzde. Şimdi, bu tutuklamalara karşı eskiden sulh ceza hâkiminin itirazına bir sayı fazlasında itiraz edilirdi yani 1 no.lu sulh ceza hâkiminin kararına karşı 2 no.lu hâkime itiraz edilirdi. İki itiraz yolu getirildi şimdi, asliye ceza mahkemelerine itiraz ediliyor. Bu düzenleme yapılırken muhalefetten bazı arkadaşların bu düzenlemeye karşı çıktığını gördük ve bir mana da veremedik o zaman. “Her şeye karşıyız.” diyorlardı maalesef. Evet, tutuklama çok ağır bir tedbirdir ancak masumiyet karinesini hiçbir zaman ortadan kaldırmaz. Araç olduğunu, geçici olduğunu tekrar tekrar söylemeye gerek yok.

İnfaz hukuku ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Her zaman söylediğim gibi, bizim infaz hukukumuz, kanunumuz yamalı bohçaya dönmüştür. Bunu sil baştan yazmaz ve yapmazsak biz bu işin içinden çıkamayız değerli arkadaşlar. İnfaz sistemi içerisinde farklı mekanizmalar aynı kişiye uygulanıyor, aynı şahıs üzerinde uygulandığı için sistem bir karmaşık hâl alıyor ve güven azalıyor, sisteme güven azalıyor.

Değerli arkadaşlar, dünyanın birçok yerinde infaz uygulamaları farklı farklı mesela İngiltere, Finlandiya, İtalya, Polonya’da verilen cezanın 1/2’si cezaevinde kalır, geri kalan kısmı topluma uyum sağlamak için, işini gücünü düzeltmek için dışarıda çektirilir, şartlı salıverilir daha doğrusu. Şimdi, bizde 1/2’den 2/3’e, 3/4’e, 4/4’e, hatta arada altı günlere varana kadar en iyi infaz savcısı bile bir dosya verdiğimiz zaman yahu, “Bir yanlışlık olmuş şuna bir bakar mısınız sınıf arkadaşlarıma?” “Fethi Bey, aman aman.” diyorlar. Edirne’deki uygulamayla Ankara’daki uygulama aynı cezadan farklı. Yani müddetname dediğimiz şeyi farklı farklı yazıyorlar. Bunun için de öncelikle bir infaz kanunu yapmalıyız. Bu infaz kanunu da adli mahkûm-siyasi mahkûm ayırımı yapılmadan yapılmalıdır diyor, hepinize saygılar sunuyorum”

DEM PARTİ KARS MİLLETVEKİLİ GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT

“Şimdi, Feti Bey infaz hukukundan bahsetti, Cumhuriyet Halk Partisi’nden arkadaşlar başka mevzuatlardan bahsettiler- bütün bunların bazılarını hızlı bir şekilde düzenleme ihtiyacı var. O zaman hızla bunları konuşalım, tartışalım, ortaklaşalım ve ilgili yasa taslaklarımızı da yapıp ilgili ihtisas komisyonlarına 1 Ekim’e yetişmek üzere de gönderelim. O anlamıyla, buranın kendi gündemine odaklanması, barış ve demokratik toplum için gerçekten emek sarf etmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum”

AKP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ŞENGÜL KARSLI

“Gelin, bu uzlaşı zeminini Yunus’un diliyle yaratılanı yaratandan ötürü seven bir kardeşlik hukukunun temeli yapalım. Bu kardeşlik hukukunu inşa ederken pusulamız şüphesiz ki milletimizin vicdanı olacaktır. Bu nedenle, en büyük acıyı yaşamış olan aziz şehitlerimizin ailelerini ve kahraman gazilerimizi dinlemek öncelikli işimiz ve en temel vazifemizdir. Onlarla bu ülkenin millî dayanışmasına, kardeşliğine ve demokrasisine ömrünü adamış kanaat önderleri, bu alanda ciddi çalışmaları olan başta infaz hukuku, mağdur hakları ve ceza hukukunda uzman akademisyenler, kıymetli barolarımız ve sivil toplumun bel kemiği olan meslek teşekkülleri ki konunun ekonomik ve sosyal boyutunu ortaya koyacak iş dünyası temsilcileri de bu anlamda dinlenmelidir”

CHP DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ SEZGİN TANRIKULU

“Bugün birçok konuşma yapıldı, birçok öneride bulunuldu ama bugün günün sonunda “Konuştular, dağıldılar”dan ziyade, yani belki son arada, işte tekrar bir araya gelerek “İşte, şunlarda uzlaşıldı, bunlarla ilgili çalışma başlatıldı” gibi bir kamuoyu duyurusu, bence çok önemli ve anlamlı olur. Şimdi, Fethi Bey ve arkadaşlarımız, infaz yasasıyla ilgili olarak düzenlemenin çok gerekliliğinin altını çizdiler. Yine, Milliyetçi Hareket Partisinden Halil Öztürk, şehit ve gazilerle ilgili, işte, özlük haklarına ilişkin taleplerin çok önemli olduğunu ve bunun yapılması gerektiği konusunda bir fikir ortaya koydular. Öyle tahmin ediyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi önerisinde bunlar var zaten. Ama Adalet ve Kalkınma Partisinden ve diğer partilerden de bir ortaklaşma gelirse -birkaç örnekle beraber bunlar genişletilebilir- en azından bugün itibarıyla silah bırakma, silahsızlanma, silah bırakanların entegrasyonu, eve dönüşle ilgili yasalarla birlikte “Komisyon demokratikleşme bağlamında bu çalışmalarını da öncelikle yapması konusunda bir fikir birliğine varmıştır” şeklinde bir açıklama, buraya olan güveni ve çalışmaların da daha hızlı ilerlemesi konusunda bir başlangıç olacaktır; bu bence önemli”

DEM PARTİ ERZURUM MİLLEVEKİLİ MERAL DANIŞ BEŞTAŞ

“Cumartesi Annelerinin, Barış Annelerinin, Barış Akademisyenlerinin mutlaka burada dinlenmesi gerekiyor, TUHAD-DER’in tutuklu yakınlarının dinlenmesi lazım, MEBYA-DER yakınlarını kaybedenlerin dinlenmesi lazım. Bazı öneriler sunulduğu için onları tekrar etmiyorum. Bir de infaz hukuku gerçekten öncelikli meselelerden biri çünkü şu anda on binlerce insan haksız ve hukuksuz yere fazla ceza yatıyor, adaletsiz bir şekilde yatıyor ve eşit bir infaz yaklaşımı yok. Biri dörtte 3, biri yarı oranında, biri evinde yatıyor, hasta mahpuslar ayrı bir yerden. Ve son olarak Sayın Başkan şunu söyleyeceğim: Komisyon çalışma usulünü bir an önce netleştirmeliyiz, yarını görebilmeliyiz”

ÜÇ KEZ PYD…

Öte yandan komisyonda üç kez terör örgütü PKK’nın Suriye’deki askeri kolu olan YPG’nin siyasi kolu PYD’de masaya yatırıldı. MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, terör örgütü PKK’nın temsili silah yakma eylemini hatırlatarak, “PYD/YPG’nin Şam yönetimiyle yaptığı mutabakata uymaması bölgemizde yürütülen küresel planların birer parçasıdır. İsrail’in Dürzi aşiretlerini kışkırtarak Suriye’nin güneyinden Türkiye’ye kadar uzanacak bir kaos hattı kurmayı amaçladığı çok açıktır. “Davud koridoru” adı altında yürütülen bu proje hem Suriye’nin parçalanmasına hem de Türkiye’nin kuşatılmasına yönelik sinsi bir plandır. İsrail, Suriye’nin işgal ettiği 400 kilometrekarelik topraklarda kurduğu 10 askeri üsle bölgemizin barışını tehdit eden başlıca unsur hâline gelmiştir. PKK terör örgütünün tüm unsurlarının silah bırakması muhakkak gereklidir. PYD/YPG ve PEJAK bundan beri değildir” ifadelerini kullandı.

Demokratik Sol Parti’nin İstanbul Milletvekili Mehmet Önder Aksakal da PYD için, “Terör örgütü birtakım pazarlık taktiklerinden vazgeçmeli ve hadisenin doğru bir biçimde ve süreçte hedefe ulaşmasına katkı koymalıdır. Yani, kayıtsız şartsız hafif-ağır tüm silahlarını teslim etmeli, zaman içerisinde de KCK yapılanmasına dâhil edilmiş PYD, YPG, SDG, PJAK gibi isimlerle Irak, Suriye ve İran’da konuşlandırılan diğer unsurlar da ülkelerine entegre edilmelidir” dedi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ELEBAŞI ABDULLAH ÖCALAN’IN İSMİ GEÇMEDİ

Komisyon tutanaklarına geçen bir diğer detaya göre ise terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’dan ise hiç bahsedilmedi. Örgüte kendini feshetmesi yönünde talimat veren Öcalan yerine sadece Ömer Öcalan’dan bahsedilen komisyonda Yeni Yol Grubu’ndan Mehmet Emin Ekmen şunu söyledi:

“Şunu bir kere daha hatırlatmakta fayda görüyorum: Bu bir çözüm süreci değildir; bu, inşa edicilerinin, çağırıcılarının ifadesiyle öncelikle bir barış sürecidir. Ömer Öcalan ilk ziyaretçilerden biri olarak İmralı’ya gittiğinde şöyle bir cümleyi kamuoyuna açıkladı: “Bana imkân ve fırsat verilirse ben bu meseleyi silah ve şiddet zemininden hukuk, siyaset ve demokrasi zeminine çekmeye muktedirim” denildi”

Related Posts

Barcelona, FIFA ve NBA’i geride bıraktı

Barcelona, YouTube’da 23,8 milyon aboneyle FIFA ve NBA’i de geride bıraktı.

FED’den bu yıl 75 puanlık faiz indirimi bekleniyor

Goldman Sachs’a göre, Fed’in faizleri bu yıl üç kez 25 baz puanlık indirimle toplam 75 baz puan düşürmesi bekleniyor. 2026’da da iki ek indirim öngörülüyor. Böylece politika faizi mevcut yüzde 4,25– yüzde 4,50 seviyesinden yüzde 3–yüzde 3,25 aralığına gerileyebilir.

Aziz İhsan Aydın’da da sahnede

Son 10 yılda Özlem Çerçioğlu hakkında, yolsuzluk, usulsüzlük, ihaleye fesat karıştırma gibi 15 ayrı davadan iddianame düzenlendi ve kabul edilerek dava açıldı. Bu davaların yanı sıra, İçişleri Bakanlığı’nın izniyle bir çok soruşturma da devam ediyor. Bunların arasında en çok dikkat çeken, suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş’ın aldığı ihaleler.

Çağdaş Atan transferi açıkladı: “Oyuncu da biz de sabırsızız”

Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Viking maçı sonrası konuştu.

14 Ağustos iddiası: Çerçioğlu, parti içi gerilimler sonucu mu AKP’ye geçiyor?

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye katılacağı yönündeki iddialar, siyaset kulislerini hareketlendirdi. CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi, “Muhtemelen yarın rozet takılacak” açıklamasında bulundu. Parti tabanında ise gelişmelere tepki büyük.

Rüşvet soruşturmasında tahliye edilmişti: Gülsüm Özer, CHP ve tüm görevlerinden istifa etti

Antalya Manavgat Belediyesi’ne yönelik “rüşvet” ve “yolsuzluk” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanıp, daha sonra tahliye edilen Başkan Yardımcısı Gülsüm Özer, CHP üyeliği, belediye meclis üyeliği ve başkan yardımcılığı görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.