Karar yazarı Taha Akyol, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkındaki “FETÖ silahlı terör örgütüne üye” olmak suçundan mahkumiyet kararını “adil yargılanma hakkının ihlali” saymasına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç‘un verdiği ‘kabul edilemez’ tepkisine işaret ederek, “İktidar politikasının değişmesi AİHM kararlarını bağlayıcı olmaktan çıkarmaz.” dedi.
Akyol, “AİHM ne diyor?” başlıklı köşesine şu sözlerle devam etti:
“Kanunen kurulmuş, açılışına, törenlerine iktidar büyüklerinin katıldığı bir bankaya para yatıran, legal sendikaya üye olan herkesi, “cemaat”in silahlı gizli örgüt yönünü bildiğini varsayarak “silahlı örgüt üyesi” diye mahkum etmek adalete uyar mı?! Gizli, illegal yönünü bildiğini gösteren “delil” gerekmez mi?
Sayın Bakan, sizin hukukçu vicdanınız eminim ki “hayır” diyordur. İşte AYM’nin deyişiyle “bariz takdir hatası”, AİHM’nin deyişiyle “denial of justice”, bu tür haksızlıkları önlemek için geliştirilmiş hukuki kavramlardır; “adil yargılanma hakkı”nı şerh eden kavramlar….
Peki, mahkemede beraat etmiş, hatta soruşturma açacak kadar bile “şüphe sebebi” bulunmamış insanların işlerinden atılmasına ve hele de damgalanmasına kim “âdil” diyebilir?.
Hukukçu kimliğini siyasetten üstün tutmuş size yakışan da hukuku siyasetten üstün tutmaya çalışmaktır. AİHM kararlarını uygulamak ve hakimlere coğrafi teminat getirmek için gayret etmek yakışır size.”
Yazının tamamı