Geçen yıl ekim ayında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölmesiyle örgüt içinde başlayan liderlik kavgası sürüyor. Örgütün sözde molla yapılanması içinde yer alan ve yöneticilik için doğal aday olarak görülen Musa Hub, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Gülen’i hedef alan Hub, şunu kaydetti:
“Hocamız kandırıldı!’ ile ancak mankurtların vicdanı rahatlar. İlmelyakin aynelyakin biliyorum ki o ‘kandırılmayı’ bile isteye tercih etti. Sadece bu sonuçları beklemiyordu; kandırılmaya sığındı, ‘mış gibi yaptı. Kandırılmak bilmeden olur; olsa bile liderlikte mazeret olmaz”
Bu paylaşımı alıntılayan “Hamdi Kalendar” isimli bir kişi ise FETÖ’nün sosyal medya sorumlusu Osman Şimşek’e atıf yaptı; örgütün damat kolundan olan ve FETÖ’nün yerine geçmek isteyen Mustafa Özcan ve Cevdet Türkyolu’na gönderme yaparak şu ifadeleri kullandı.
“Sadece O. Şimşek en az 15 kez uyardım dedi. Başka birçok insandan duydum MÖZ ve Cevdet konusunda uyarıldığını ama inanmak istemedi ve “atamadı” FG’nin inanmak istediği bir hülya vardı, çevresini saran ve onu iyi tanıyan çete, kovulmayacaklarından emin olacak şekilde onunla oynadı”
FETÖ’CÜ FETÖ’CÜYE SALDIRDI
FETÖ firarilerinden ve Balyoz kumpası tetikçilerinden Tuncay Opçin, sosyal medya hesabından örgütü hedef aldı. Örgütün “Çatı Davası” sanıklarından olan Halit Esendir’i tepki gösteren Opçin, FETÖ-terör örgütü PKK arasındaki ilişkiye değinerek şunu kaydetti:
“Abdullah Öcalan’ın hayatını kim kurtardı? Halit Esendir. Suikasti deşifre etti. Peki bunun için ne yaptı? Hiçbir şey. Elindeki belgeyi Taksim FEM’in altındaki kırtasiyeden gazetelere faks çekti, Gölcük postanesinden mektupla gönderdi. 1995’ten sonra PKK’nin öldürdüğü herkesin günahı, vebali boynuna. Önce kendi günahlarıyla yüzleşmesi gerekmiyor mu?”
Buna karşılık yurt dışında yaşayan FETÖ firarileri, Opçin’in FETÖ içindeki Mustafa Özcan grubundan olduğunu belirterek, “MÖzcan Ekibinden ne kadar alıyorsun?” ifadelerini kullandılar.
“YENİ BİR CEMAAT KURULMALI”
Örgütün sözde gazetecisi olan Emre Uslu da bu esnada, örgüte parti kurma çağrısını yineleyerek yapının yeni bir “cemaat” kurması gerektiğini iddia etti. Uslu’nun paylaşımı şu şekilde:
“Eskiden Cemaatin Türkiye’de bir cemaat olarak değil de siyasi parti olarak varlığını devam ettirmesi gerektiğini savunuyordum. Fakat Cemaat gibi dindar bir sosyal çevreden mahrum bazı KHK’lı çocuklarının Deist, Kemalist, Ateist olduğunu öğrendikten sonra fikirlerim değişti. Bu çocuklara kendi değerlerini öğretecek bir sosyal çevre inşa edilmesinden yanayım. Belli ki Bilal’in vakıfları bunu karşılayamıyor. Bu çocukları, dinine, imanına ve atalarının değerlerine düşman eden zulüm düzenine lanet olsun. Yorumlardan anladığım kadarıyla millet siyaset argümanından vazgeçtiğimi sanıyor. Siyasete ek olarak bu çocuklar için değerleriyle barışık bir sosyal çevre inşa edilmesi gerektiğini savunuyorum. Cemaatse cemaat deyin buna”